
Etiketler: duraksamalar

Etiketler: duraksamalar

Etiketler: duraksamalar

Etiketler: duraksamalar
Etiketler: şiir

Etiketler: duraksamalar
"sabah kalktım. elimi yüzümü yıkadım. suriye kanalında çizgi film izledim. v.s. v.s...."böyle başlardı tüm günler; haliyle sabah kalkılır, haliyle bir lavabo ziyareti yapılır ve 'çocukluk haliyle' çizgi filmler izlenirdi. suriye'den izlenirdi; çünkü suriye'nin çizgi filmleri daha güzel gelirdi; çünkü sınır kentiydi, nusaybin'di . geceleri silah sesleri dinlenir, gündüzleri suriye kanallarından çizgi film seyredilirdi. bazı geceler bazı çocuklar ölürdü. bazı geceler bazı büyükler de ölürdü. her gece birileri ölürdü. ya hedeflenmiş bir bedene saplanırdı kurşunlar ya da hedefini şaşırır ve evinin damında uyuyan insanlardan birine isabet ederdi. bazen mayınlı bölgede birileri havaya uçar bazen de geceleyin sınıra yaklaşmış olan bir vatandaş pkklı zannedilip öldürülürdü. pkk vardı.. ben çocuktum.. her ölüm zamanlıydı ya aslında, yine de bu zamansız ölüm haberlerinin bir iğne batımı acıtmasının dışında bir derdim yoktu hayatta.
Etiketler: duraksamalar

"ama, kendilerini yavan bir dinginlik, sonsuzluk duygusuna bıraktıkları, hiç bir gerilimin bozamadığı, her şeyin dengede durduğu, hoş bir yavaşlık içinde bulunduğu böyle anlarda, sevinçlerinin gücü, kendinde geçici ve dayanıksız olan ne varsa hepsini öne çıkarıyordu. her şeyin bir anda yerle bir olması için çok büyük bir olay gerekmiyordu: en küçük uyumsuzlukta, basit bir kararsızlık anında, fazla kaba bir işaretle mutlulukları paramparça oluyordu: hep neydiyse yine o oluyor, bir çeşit sözleşme satın alınmış bir şey, zavallı, kırılgan bir nesne, onları şiddetle, varoluşlarındaki, öykülerindeki en belirsiz, tehlikeli yana gönderen basit bir soluklanma anı olup çıkıyordu."
Etiketler: duraksamalar

Biyolojik ZamanEtiketler: zaman

Etiketler: duraksamalar
Etiketler: duraksamalar

Etiketler: duraksamalar
Etiketler: zaman
Etiketler: duraksamalar

Etiketler: duraksamalar, sinema

Etiketler: zaman
ve ayrıca Kuran'dan bazı ayetler de yine takvime dair izler taşıyor:"tanrı ışık olsun diye buyurdu ve ışık oldu. tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı. ışığa "gündüz", karanlığa "gece" adını verdi. akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu."
"tanrı şöyle buyurdu: "Gökkubede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin." ve öyle oldu. tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı yarattı."
yaratılış I
"Şafağı yarıp sabahı ortaya çıkaran O'dur! O geceyi dinlenme zamanı, güneş ile ayı zaman ölçme birimi yaptı. Bu, üstün iradeli ve her şeyi bilen Allah'ın düzenlemesidir." en'am, 96"Güneşi bir aydınlık, ayı da bir nur kılan ve yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona duraklar tesbit eden O'dur. Allah, bunları ancak hak ile yaratmıştır. O, bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklamaktadır."
yunus,5"Gerçek şu ki, Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah'ın kitabında on ikidir. "
tevbe, 36"Gece ile gündüzü varlığımızın ve yetkin gücümüzün iki ayeti, iki somut göstergesi olarak yarattık. Sonra Rabbinizin lütfu peşinde koşasınız ve yılların sayısı ile takvim hesabını bilesiniz diye geceyi karartarak gündüzü aydınlık yaptık. Her konuyu ayrıntılı biçimde anlattık."
isra, 12
Etiketler: zaman
Etiketler: duraksamalar, zaman
bilge karasu
uveriyoruz. Bir ereğe yönelerek, bir erek düşüne kapılarak giderken, sonraları -biz göçtükten sonra- yaşamımız, daha da ileri vararak, yazgımız adı verilecek bir dizi anın her birinin biricikliğini, değiştirilemezliğini. yerine konmazlığını şuncacık olsun farketmiyoruz. (Bu yaşamın bölük pörçük birkaç anısı bir iki yakınımızın belleğinde kalabilir ya, bunların bir süreklilik, bir anlamlılık taşımış olabileceklerini bilebilecek tek kişi -kendimiz- yokluğa karışmış gitmiştir artık). «Farketmiyoruz» dedim, meğer ki gerçekten sonumuza yaklaşmış olalım. Yanılmıyorsam, kimimiz (yolun oralarında) anlayıp öğreniyor kimi şeyi: Susup dinlemeği örneğin... Yaptığı, gördüğü, işittiği her şeyin ağırlığını bir yerlerinde duymağı; bir çocuk gülüşünün, bir güneş sızıntısının, bir gözyaşının avuçtaki yuvarlaklığını, ferahlatıcı serinliğini, sayısızlığını ya da sayıya gelmezliğini; mutluluğun, acıyı, sevinci art arda, ayırım yapmaksızın yaşamak olabileceğini... Hele biraz yaşlanılmışsa, görülen, işitilen, tadılan her şeye, geçmiş yaşantıların da gelip desteklik, yastıklık edebileceğini...Etiketler: duraksamalar, kitap


Etiketler: şiir
Etiketler: şiir
Etiketler: duraksamalar
Etiketler: duraksamalar
Etiketler: duraksamalar
irşey tam olarak yerine oturmamıştı oyunda. oyuncular, özellikle oyunun en önemli iki karakteri coşkun ve saffet, rolleri için ya uygun değildi ya da yetersiz... belki de rejisör yanlış yönlendirdi, bilemiyorum ancak her ne kadar emek verilmişse de ne yazık ki olmamıştı. oyunun ortasında salondan çıkmadıysak bunun tek sebebi de buydu zaten. emek.Etiketler: gün-delik