zm_ndd

Çarşamba

zaman'a dair...

Cemil Meriç

Sensiz giden trenler,
Ufuklarda kaybolan birer ümid.
Nehir gibi akmıyor günler, Heraklit, Heraklit.
Masal kuşlarına benziyor zaman,
Abus. kocaman, sâkit.
Ve geceleri,
Alnında dolaşıyor biteviye,
Kirli, soğuk pençeleri.

Yıldızları söndürmüş fırtına.
Batan bir gemidesin.
Senden ne kalacak yarına?
Kıyılardan imdat isteyen sesin.




Saçlarından yakalayamıyorsun zamanı, mısraya, şarkıya kalbedemiyorsun. Ve sükût medar ormanlarındaki bitkiler gibi büyüdükçe büyüyor.
Senin türben kelîmeler. Yuvarlanırken tırnaklarını kâğıda geçirmek istiyorsun; kâğıda, yani ebediyete. Zavallı çocuk, bilmiyorsun ki ebediyet sümüklü böceğin izleri kadar aldatıcı.

Etiketler:

bir sait faik öyküsü ve ankara'da yılın ilk karı


öyle bir hikâye>mahalle kahvesi>kış akşamı, maşa ve sandalye

Etiketler: ,

Cumartesi

zaman'sız

zaman'ı şu en bildik hâliyle yaşıyorum uzun süredir. sanırım bundan dolayı günlerime yetmiyor elimdeki zaman. "zaman azlığı sorununa ilişkin" çözümler arıyorum. zaman'ı bulamamaktan/bilememekten kaynaklanıyor ya tüm bu yetersizlik, bulabilirsem bir koca (zam)an; yapacak çok iş var.japon balıkçısı/Ünol Büyükgönenç

Etiketler: ,

Pazartesi

gök

photobyzamansız
yetmiyor ben yokum demek, bağırmak gerekiyor tüm umutsuzluğuyla göklerin. oysa nasıl umutla ışıklarını süzüyordu bulutlar güneşin. hayranlıkla izlediğim dünya yine öyle kaldı. benim vageçtiğim dünya çok başkaydı. göğün yüzünde olup geçerken tüm mucizeleri hayatın hep aynı ayetti insana seslenen:"ümidinizi kesmeyin" kestim mi? vazgeçtim ben. şimdilik belki. kaçabilsem kaçardım. sadece vazgeçebiliyorum. kaçmak intihara dönüştüğünde beyaz mantolu adamda, bunun gerçek bir intihar sayılıp sayılmayacağını düşünmüştüm uzun uzun. intihar sayılmayacağına karar vermiştim sonra. sadece kaçmıştı o, lanet olası beklentilerden. bekleyenler, izleyenler, gülenler, acıyanlar; onların işlediği bir cinayetti olsa olsa.
intihar etmezdim. belki kaçardım imkanım olsaydı. o da yok. uğraşmaktan vazgeçtim.

Etiketler:

"zaman bir tedhiş miydi, aldırmadım

bir tedhiş miydi aldırmadım"

üstnot: şiirler turgut uyar'a fotoğraflar zamansız müstear adlı şahsıma aittir.

yaş'lanmış bir kadının artık yaş'lı bir ölüye dönüşmesinin 1. yılıydı. herkes bir ölüye geç kalmamanın telaşında, ellerinde kur'anlarıyla bir eve doluştu. mümkün olduğunca yüksekte tutmaya çabalayan eller, açtılar sayfaları birer birer. çook büyük, önemli bir iş yapıyormuş gibi sıkıntılı ve hafiften asık suratlarla başladılar okumaya.

gökyüzü işte tam da böyleydi.
"akşam dediler gökyüzü diyenleri doğruladı"

halbuki gökyüzündeydi o akşam tüm iyilikler. bulutlar binyıllar öncesinden bugüne kaymış, binyılların döndürdüğü bir gökoyunu zerrelerinde..
denize indim ben. kıyıya. taşlığa. kalabalık kaldı. bir çocuk taş topluyordu. fotoğraf makinesini görünce bir avuç taşı uzattı objektifin önüne. kırmadım çektim fotoğrafını taşlarının. fotoğraf bende kaldı, taşlar onda.denize indim. göğe bakmaya. çünkü,
"en küçük bir kuşun gözleriyle
dünyaya baktığın zaman
herşey benim kalbimdir."
"herşey benim kalbimdir
çünkü pek yaraşmaz bu dünyaya."
ben henüz eve dönmemiştim. bulduğum her boş sigara paketini-çekmeceler-çantalar-cepler-buruşturmaya başlamamıştım. kaçmaya başlamamıştım gökyüzünden ve tüm güzelliklerinden insan kalbinin.

"vazgeçtim bu dünyadan
kendimden geçtim ama..."(ezginin günlüğünün müziğiyle)
geçmemiştim henüz.

sonra birden vazgeçtim yine. eskisi gibi. vazgeçtim işte. ne demekse. çok şey demek aslında. ben yokum dedim ilgili merciilere. ben yokum. siz devam edin. hazır değilim. sizin yaşamlarınıza hazır değilim.

Etiketler: ,