zm_ndd

Çarşamba

keşke köşesi

keşke düpedüz. düpedüz keşke.
bir rüzgar gülünün arkasından üflenen; ayazda çatlamış dudakların en yarılmış yerinden yakınarak sokulan:
yüz köşeli keşke.

bu saatten sonra şiir okurum sadece.
çünkü insan, korkuları yutarak devleşen bir korkuluk kadar yabancı imgelere.
çünkü insan, saydığı kadar keşke.
bu vakitten sonra şiir okunur sadece.

Etiketler:

Salı

kış

bilirim bir kışa hazırlanmayı
turgut uyar

...
şimdi tutalım bu diriliği artık. zamanıdır.
zamanıdır. neredeyse kar başlar. küçük kuşlar ölür.
semerciler ve dilsizler ölür.
seninle ben kalırız. yeni bir yaşamaya.
gökler ve kentler ufalır. seninle ben kalırız.
o şarkı sanılanlar bir kavga halini alır.
nerdeyse kar başlar.
birini düşünür gibi oluruz. biliyorum
ellerinde üşür. biliyorum ama
ısıtabilirsin onları. o ateşte.
hazırsın da. biliyorum. ama
sana bir boyun atkısı gerek. kış geldi.

Etiketler:

Pazartesi

sweeney agonistes'den

t.s. eliot

minicik adalı kızım
minicik adalı kızım
burada kalacağım seninle
ve üzülmeyeceğiz ne yaparız diye
yetişmek zorunda değiliz trenlere
ve yağmurda dönmeyeceğiz eve
hibisküs çiçekleri toplayacağız
çünkü bu dakika değil saatler sürecek
çünkü bu saat değil yıllar sürecek
ve sabahlar
ve akşamlar
ve öğleler
ve geceler
sabah
akşam
öğle
gece

-klipstein ile krumpacker'in şarkısı,
suphi aytimur çevirisi

Etiketler:

Cuma

zaman geçecek mi bulutların içinden

/zaman geçecek mi çalı diplerinden
anılar yürür gibi sulara/*



*afşar timuçin şiiri, ezginin günlüğü bestesi "çocuğun kurguları"ndan.

Etiketler: ,

Perşembe


sükût ikrardan değil, ikrahtandır kimi zaman.

Etiketler:

Çarşamba

mongolian ping pong



lü cao di ya da mongolian ping pong. bilgi sahibi olmamanın getirdiği masumiyet, saflık. bilinmez ve gizemli nesnenin etrafında kur(g)ulan(an) planlar. bilmemenin cesaretiyle çıkılan yolculuklar. herşey daha kolay değil mi bilgisizken. uzakken dünyadan. moğolistan'ın uçsuz bucaksız düzlüklerinde, yokların ortasında bir çadırda herşeyden habersiz akıtırken yaşamı.

Etiketler: ,

Salı

uyku

Cumartesi

müzik yırtmalı insanın dışını, kazımalı. sonra içinde ne varsa eşelemeli iyice: çıkmalıyı çıkarmalı, eksiğini yerine koymalı. ama önce yırtmalı deriyi, içine dalmalı insanın hızla. önce parçalamalı sonra yeniden inşa etmeli. müzik insanı acıtmalı. sızlamalı tüm varlığın. zamanı yok etmeli müzik. zamanı başka bir zamanla doldurmalı. sonra bir üşümek kalmalı geriye. yaşam boyu.

ölçmemeli. zaman koyarsan yaşamın içine ölürsün. oysa gökyüzü gibi birşey sandınız zamanı, bizi kaplamasına izin verdiniz. nefesimiz oldu, baktığımızda gördüğümüz herşey oldu. göğün ve yerin tüm bir koca yüzü oldu. uzun ve kısa oldu. dar ve geniş oldu. az ve çok oldu. oysa gökyüzü vardı işte, zamana ne gerek vardı. o ne geniş ne dardı. ne uzun ne kısaydı. ne çoktu ne azdı. tamdı.

sonra müzik sustu. üşüdüm. ağlatmalı müzik. kederden değil. başka bir şeyden. başka herşeyden. sonra müzik bazen odasıdır kişinin. derindir. odasında bir kendi kadar derin.

ellerine bakarsın ve hiçbirşey gelmediğini görürsün. müzik dağılır zamana. yağmur bir bir düşürür içindeki taşları kişinin. taşların yere değişini dinlersin teker teker. ağırlaşırsın daha da. sonra yağmur hızlanır ve birden durur. ağırdır gökyüzü, zamanlı insanın taşıyamayacağı kadar. ellerinden birşey gelmez, müzik daha da şiddetli bastırmaya başlar omuzlarından. sonra bırakıverir. başını kaldırırsın. gördüğün dünya'dır. ne ki. sen sensindir. kim ki. dönmek istemezsin kendine. ama dönersin. dönmek güzeldir. kendine ve dünyaya değil. kendi etrafında dönmek. dönmek başını döndürür. ve sonrası düşüştür. Kendini hiç bırakmamalı insan. kendine dönmeli.
müzik yırtmalı insanın gözlerinde ve sözlerinde ne varsa güne kalan.

Etiketler: , ,

Cuma

aralık


perdelerini kapamadan bitirdi yine oyunu kasım. aslında oyun bitmedi. tam 5 yıl önceki gibi, 4 yıl, 3, 2, 1 yıl önceki gibi bu sene de, başlattığı temsili bitirmedi aslında kasım. kasım bitti oyunu bitmedi. lanetli kasım. pekala sevebilirdim kışa ait seni de. oysa aralık kadar vefalı olamadın. başlattığın lanetli oyunu bitirebilecek kudretin bile olmayacak eminim. bir "aralık" hayatıma giren ve aralık bıraktığım kapılardan geçebilen nadide insanları belki sen götürüyordun çaktırmadan, belki kışın kötü adamıydın. tüm güzelliklerden arındırmaya çalışıyordun hayatımı. açtığın o beş yıllık gedikten geriye tozları mı kaldı şimdi döküntülenen anların. anlar anlar anlar ve yılların. artık gidenleri düşünme demeli. artık yıllar önce bir iş'lik tabelasına yazdığımız gibi; "giden onca şey'e rağmen KALANLAR" demeli. giden varken kalan tatmin etmiyor insanı di mi ama. hep o gidende fikirler. hep o yaşanmamış 5 yılda aklım. bir yıl daha ekleyecek misin üstüne kasım?
işte aralıktayız. her aralıkta yoğunlaşan kar özlemimizle bir kez daha, özellikle 7 yıldır aralıktayız.
aralansın zaman.
murat haşarı/yansıma

Etiketler: , ,