zm_ndd

Cumartesi

müzik yırtmalı insanın dışını, kazımalı. sonra içinde ne varsa eşelemeli iyice: çıkmalıyı çıkarmalı, eksiğini yerine koymalı. ama önce yırtmalı deriyi, içine dalmalı insanın hızla. önce parçalamalı sonra yeniden inşa etmeli. müzik insanı acıtmalı. sızlamalı tüm varlığın. zamanı yok etmeli müzik. zamanı başka bir zamanla doldurmalı. sonra bir üşümek kalmalı geriye. yaşam boyu.

ölçmemeli. zaman koyarsan yaşamın içine ölürsün. oysa gökyüzü gibi birşey sandınız zamanı, bizi kaplamasına izin verdiniz. nefesimiz oldu, baktığımızda gördüğümüz herşey oldu. göğün ve yerin tüm bir koca yüzü oldu. uzun ve kısa oldu. dar ve geniş oldu. az ve çok oldu. oysa gökyüzü vardı işte, zamana ne gerek vardı. o ne geniş ne dardı. ne uzun ne kısaydı. ne çoktu ne azdı. tamdı.

sonra müzik sustu. üşüdüm. ağlatmalı müzik. kederden değil. başka bir şeyden. başka herşeyden. sonra müzik bazen odasıdır kişinin. derindir. odasında bir kendi kadar derin.

ellerine bakarsın ve hiçbirşey gelmediğini görürsün. müzik dağılır zamana. yağmur bir bir düşürür içindeki taşları kişinin. taşların yere değişini dinlersin teker teker. ağırlaşırsın daha da. sonra yağmur hızlanır ve birden durur. ağırdır gökyüzü, zamanlı insanın taşıyamayacağı kadar. ellerinden birşey gelmez, müzik daha da şiddetli bastırmaya başlar omuzlarından. sonra bırakıverir. başını kaldırırsın. gördüğün dünya'dır. ne ki. sen sensindir. kim ki. dönmek istemezsin kendine. ama dönersin. dönmek güzeldir. kendine ve dünyaya değil. kendi etrafında dönmek. dönmek başını döndürür. ve sonrası düşüştür. Kendini hiç bırakmamalı insan. kendine dönmeli.
müzik yırtmalı insanın gözlerinde ve sözlerinde ne varsa güne kalan.

Etiketler: , ,