zm_ndd

Cumartesi

Kuytularda çoğalır birbirine eklenen şeyler. Hiç boş kalmaz kuytular; nerde bir kuytu görse insan ya girer sığınır oraya -sığabiliyorsa eğer- ya da eline geçen yersiz nesnelerini tıkıştırır. Bir iki derken kuytunun hacmini aşan bir yığın oluşur o kuytuluk yerde. Çok sonra, aradığını bulamaz insan; eminse de orada olduğundan… ve kuytudan taşmaya başlayan nesneler kuytuyu ifşa eder olduklarında, bir el atma zamanı gelmiştir oraya. Artık ‘bulunsa da işe yaramayacak’ olan nesneler tek tek ya da üçer beşer çıkarılıp atılır çöp kutusuna.
İnsan zihninde de vardır kuytular böyle. Birikmiş sessizliklerdir kuytularımızda oluşan tepecikler. Çoğaldıklarını hissettirmeden birikirler usulca. Fark ettiğinizde artık, birbirinden ayıramayacağınız sessizliklerden oluşmuş koca bir çığlıktır kuytunun ağzındaki: Ya bağırır dışınıza atarsınız, ya görmezden gelir içinize…

Etiketler: