zm_ndd

Cuma

düşündüm de;

son öykümü 3 sene önce yazmıştım. gayri ciddi, pek sevgili karileri tiye alan bir öyküydü ve iki yumurtanın ve bir yumurta yiyenin gününü anlatıyordu. aynı günlerde yazdığım diğer bir öykü de uyandığında kendini kendi şehrinde bulan fakat herkesin ortadan kaybolmuş olmasından dolayı onun için hiçbirşeyin aynı olmadığı bir adamın bir gününü anlatıyordu. bu öyküleri pek önemsememiştim zaten, ancak önemsediğim öyküler çok daha öncesinde -5, 6 yıl?- kaldı.
hayatının karışıklığı kafasına vuran bir insan olarak, başı sonu olan ya da belirli bir düzene sahip yazıların elimden çıkması beklenmemeli tabii benden. ben kendimden uzun süre beklediysem de artık umudumu kesmiş ve bunu kendime itiraf etmekte olan biriyim şuan. karışık bir hayatta hiçbirşeyi hiçbiryere oturtamıyorsunuz. sağlıklı şeyler düşünüp sağlıklı kararlar veremiyorsunuz. belki bu yüzden insanlarla ilişkilerinizi düzenleyemiyorsunuz.

bir de bu aralar fena halde yağmur-deniz-gri modundayım. istanbul şu sıralar tam bana hitap ediyor olabilir. uzun zaman oldu..

ankara da fena değil ama ben istanbul'u özledim işte.

Etiketler: ,