zm_ndd

Cuma

saat 2:30. bilindiği gibi gece. ve yine bilindiği gibi ben bugece olan şeyi bekliyordum uzun süredir: kar'ı. kar yağmaya başladığından beri de; el ayak çekilsin, balkon keyfi yapayım, doya doya geceyi ve karı ve huzuru seyredeyim diye bekliyorum. acele etmeden, sindire sindire tatmak için.. bekliyorum. ve nooluyor, adamın biri bu saatte balkonunun ışığını yakıp tam kapının önüne oturuyor. ne yapıyor ne ediyor bilmiyorum, hiç umrumda değil. beni sadece yaktığı o devasa balkon lambası ilgilendiriyor. çevresinde bulunan en az 4 apartmanı daha hırsız önlemi olan aydınlatmalara ihtiyaç duyurmayacak şekilde aydınlatan o lanet lamba! benim balkonuma öyle bir vuruyor ki, adeta sahneye çıkacağım da ışık demiş birileri ve ışıklar.. da da da daaaa.. çıksam, iyice paranoyak olduk, ahali hırsız mı var diyerek dikkat kesilecek, değilse bile allah aşkına söyleyin karanlığa sığınıp kar izlemeyi hayal eden biri için bu ışık ne kadar katlanılır olabilir. hem bu adamın ne hakkı var en az,abartısız, 4 apartmanın sakinlerini bu şekilde rahatsız etmeye, odanın içini bile aydınlatıyor, o derece. çıkmasam, içim içimi yiyor, kapının kenarında durup bekledim uzunca bir süre. yani yaklaşık 10-15 dakika. ama yok adam put gibi, arada hafif kıpırdanma var ama genelde sabit. çıksam şimdi nolcak yani birbirimizi mi seyredeceğiz, birbirimizi göz göregöre görmezden mi geleceğiz? ben onu görmemiş gibi yapıp onun benim gecenin bu saatinde balkonda ne yaptığımı düşünmesine mi tahammül edeceğim. ne yani, ne? kapattığım bilgisayarı tekrar açtım vakit geçsin diye. insan kendini bir şeye şartlandırınca başka bir işle de uğraşamıyor ki. ne yapacağımı bilmez halde dolandım odada, sonra kapı kenarı, sonra tekrar ev gezisi-gecenin bu vaktinde,tıkır tıkır- ve işte bekliyorum burada.
kafayı yicem ya, bu adam o koca lambayı ne diye yakar, nasıl izah eder bunu kendine ve çevresine nasıl izah edebileceğini düşünür?

Etiketler: ,