zm_ndd

Perşembe


1995 ya da 1996'ydı filmi izlediğimde. kavaklıdere sineması'nda izlediğimi hatırlıyorum ilk. ve yine pek güvenmediğim hafızamın bana şuan bildirdiği kadarıyla, hiç bir filmden etkilenmediğim kadar etkilenmiştim. ve sonrasında da before the rain'in etkilediği kadar etkileyen en azından ona bariz fark atan bir film izlemedim. daha iyi filmler izlemedim mi, muhakkak ki izledim. çok daha nitelikli filmler gördüm üzerinden on yıl geçmiş, dile kolay.. ancak, onun bıraktığı tat bambaşkaydı. etkisinden kurtulamadım uzun süre. müziği, görüntüleri ve kurgusuyla çarpmıştı beni. ilk gösterimde olduğu süre boyunca 1 kez daha gittim. sonra gösterimden kalktı ve bir daha rastlamadım. soundtrackini epey aradım. internet dünyası da bu kadar gelişmiş değildi o dönemlerde. ya da ben kullanma konusunda acemiydim. her ikisi ya da. bulamadım. izini sürdüm uzun süre. sonra bir arkadaş haber verdi; karanfil sokak'ta bir müzikevinin önünde görmüş "kaset"ini. koştum aldım. kapağı bozuk mu bozuk bir fotokopi(renklisinden); heyecanla dinledim, ses cazır cazır.. berbat bir çekim. kaset korsanın alâsı ama yapacak bir şey yok. sonra bir yerden cdsini de buldum ama nerden hatırlamıyorum. anastasia diye bir grup yapmıştı müzikleri. onlar konsere de geldiler ve ben gittim. heyecandan ölerek gittim. o dönem için, black sabbath gelse heyecanlandıramazdı beni o kadar. hayal meyal hatırlıyorum, ulus'ta yüzüncü yıl kültür merkezi'ndeydi sanırım. mini bir konser, kalabalık yok. kötü bir organizasyon, bozuk ses düzeni. özensizlik. onlardan değil, bizden kaynaklanan bir özensizlik. kısmi hayal kırıklığı.
yine de güzeldi.
sonra film tekrar.. ankara siyasal'ın bahçesinde akşamları sinema gösterimleri oluyordu bir yaz. before the rain'i de gösterdiler, allah razı olsun. ooh sigaralarımızı yaktık, açık havada mis gibi izledik tekrar. hâlâ tutkuluydum, hâlâ doymamıştım. gözüm kulağım before the rain'e dair ne varsa yakalıyordu. birinde geç yakaladı. cine 5 yayınlamış, ertesi gün haberim oldu. çok hayıflandım. sonra bir de migros'a geldi sanırım. akköprü'de gittik izledik. ve en son izleyişim, geçtiğimiz yıl içerisindeydi, televizyonda izledim, hangi kanal hatırlamıyorum. müziği hep benimleydi ama. gittiğim her yere taşıdım uzun süre. yaptığım bir radyo programında tereddütsüz seçimim yine o oldu. anastasia imzalı before the rain soundtracki. o kadar benim'sediğim bir sesle özdeşleşmiş olmak inanılmaz mutlu ediyordu beni. çok sonraları kimi haber programlarında kullanıldı yer yer, kıskandım.
filme dair söyleyeceklerim uçtu gitti bu arada, ben filmin bende bıraktığı anılara dalmışken. bunları söylemeyi planlamamıştım aslında. neyi planladığımı da artık hatırlamıyorum. biraz "hastalıklı" bir sevgiydi filme -herşeyiyle- duyduğum. sanırım şimdi hastalık kısmı geçti, sadece sevgi kaldı.
bunca laftan sonra kısa kesecek olursak, zaman üzerine en kafa yorulası filmlerden biri. zamanı evirir çevirir, döndürür ama birleştirmez zaman hikâyeyi hiçbir noktada. açık bir nokta kalır hep hikâyeye neresinden baksanız. çünkü galiba: "time never dies, the circle is not round" -zaman tükenmez, çember yuvarlak değildir.-

Milcho Manchevski
Before the Rain, 1994

Etiketler: , ,