zm_ndd

Cumartesi

bakkal ruhlu mini marketin suratsiz sahibi, insani yasam belirtileri gostermeye basladi. once giris cikislardaki iyi(-gunler, -aksamlar) dileklerime verdigi karsilikla sasirtti beni; ardindan bugun, her ne kadar kendisine diledigim iyi bir aksam icin tesekkur etmese de, bana sigara tavsiye ederek cidden duygulanmami sagladi.oyle ki kendime kizacak duruma geldim adamcagiz hakkinda besleyip buyuttugum olumsuz hisler icin. istedigim sigaranin yine yoklugu uzerine raftaki sigara cesitlerinden bana uygun gorduklerinin tek tek fiyatini ve dahi ana markalarini soyleyerek bir onbilgilendirmenin ardindan bayanlar genelde bunu tercih ediyor diyerek gosterdi suan cantamda duran paketi. ben dumur olmus bi halde " e peki, hic denemedim ama.. kem kum.. ben onu alayim o zaman" diyerek paketi cebe indirip iyi aksamlar'imi daha mutesekkir bir ifade ile soylerken o coktaan okuz moduna gecmisti bile. ama olsun bu da bir ilerleme. ben yine ekmegimi almak icin apartmanin yanindaki mini markete gidecegime iki sokak alttaki market ruhuyla dogmus o buyuk markete gidecegim ama en azindan sigara gibi acil ihtiyaclar icin daha rahat girip cikabilmemi saglayacaktir bu durum. diye umuyorum.

daha kisisel gidiyor su aralar blog yazimi. aslinda yazarken garip hissetmiyor da degilim. ne ayip'mis gibi. kime ne'ymis gibi.. bir taraftan da sunu dusunuyorum, borges ve heidegger ayni seyi soyluyorlardi aslinda: zaman ben'im. diger taraftan da sunu dusunuyorum; zaman toplumsal birikim ve bilincimizin ortak eseri. bizim eserimiz, bizim uyumlandirmamiz. ortakligin daha da kolaylastirilmasi ihtiyaci. sadece bu.

Etiketler: ,